Otomasyon & teknoloji entegrasyonunun mükemmel hali

Sumter'deki SKF'nin gururlu ekibi, üç otomatik DMU 340 FD önünde. Freze, torna, taşlama ve dişleme işlerinin teknoloji entegrasyonu sayesinde ince kesitli rulmanlara ait bileşenler burada komple hazır işlenebilmektedir.

Şirket çok hızlı bir şekilde rulman, conta, yağlama ve mekatronik alanlarında geniş kapsamlı bir ürün ve servis yelpazesiyle tanınmaya başladı. SKF günümüzde tüm dünyada temsil ediliyor ve hemen hemen tüm sektörlerdeki müşterilere destek sağlıyor. İster havacılık, tıp, yarı iletken olsun, ister otomotiv ve enerji sektörü olsun uzmanları her zaman optimum ve özgün uygulamaları geliştirmektedir. Yenilikçi imalat teknolojisine yapılan düzenli yatırımlar, üretimde uzun vadeli rekabet gücüne Amerika'daki Sumter lokasyonunda olduğu gibi katkıda bulunmaktadır. Bu konumda üç otomatik DMU 340 FD ünitesinde ince kesitli rulmanların bir komple imalatı gerçekleştirilmiştir. gearSKIVING vasıtasıyla taşlama ve diş frezeleme gibi yine DMG MORI tarafından TH-AGV yoluyla özerk ve güvenli proseslerle bir takım taşıma da gerçekleştirildi.

DMG MORI makineleriyle performans ve hassasiyet

“Ürünlerimiz, dönen makinelerin ve makine bileşenlerinin hassas ve düşük sürtünmeli bir işletimine olanak tanır”, diyor Marcus Jakob, Sumter'deki SKF Director of Operations. “Müşterilerimizin enerji tüketimi üzerine odaklanmamız, bizi gergin meydan okumalarla karşı karşıya getiriyor.” Bu sebeple SKF sürekli olarak rulmanlarının, döner bağlantılarının ve contalarının geliştirilmesine yatırım yaptığını söylüyor. "Müşterilerin talepleri artıyor ve her gün istek notlarına daha dar toleranslar, daha düşük maliyetler ve daha yüksek güç yazılıyor. Demek ki, kendi üretimimizi gereken biçimde uyarlamak zorundayız."

“Bir yandan son derece hassas torna tezgâhlarına ve işleme ünitelerine ihtiyacımız var, diğer yandan ise üretken olarak kalabilmek için çok verimli imalat proseslerine bağımlıyız.” SKF, performans ve hassasiyet bakımından DMG MORI'nin CNC takım tezgâhlarıyla yıllardır en iyi tecrübeyi kazandı.

Böylece 3.000mm'ye kadar büyük ince kesitli rulmanların imalatı için işleme ünitelerinin satın alınması söz konusu olduğu zaman, bu takım tezgâhları üreticisi, Amerika'nın Sumter şehrinde de seçeneklerden biri olarak düşünüldü. “Teknoloji entegrasyonuyla işleme çeşitliliği, üç DMU 340 FD için belirleyici oldu”, diye hatırlıyor Marcus Jakob. Çünkü XXL işleme üniteleri, tek bir çalışma bölmesindeki freze ve tornalamanın yanı sıra, taşlama ve gearSKIVING, yani diş frezelemeli özel DMG MORI teknoloji döngüleriyle de donatılmıştır. “Bu yolla tüm işleme adımlarını, daha önce en az iki ek makinenin gerekli olduğu bu modellerde yürütebiliyoruz.” Bundan başka taşlama ve diş frezelemedeki geçiş sürelerinde ciddi bir azalma da var.

Robotla yükleme sayesinde yüksek makine kapasite kullanımı

SKF için asıl amaç, takım tezgâhlarının kapasitelerini mümkün olduğunca yoğun biçimde kullanmaktır. “Teknoloji entegrasyonuyla, daha önce makinelerin değişiminde kaçı nılmaz olan bekleme sürelerini de ortadan kaldırabiliyoruz”, diyor Marcus Jakob. Aynı zamanda Fastems'in bir robot otomasyonuyla parçaların donatılması da hızlandırıldı. Bu proses için bir zamanlar Fransa'da kurulmuş olan bir sistem örnek alındı: “Orada havacılık alanında çok küçük rulman bileziklerinin robot destekli bir imalatı söz konusu oldu.” Sumter'de SKF bu prensibi XXL işlemeyle genişletti. “Otomasyonla seri bir imalat işletimi sağlanırken ve işleme ünitelerinin kapasitesi maksimum kullanıldığı bir esnada ekibimiz tam olarak yeni siparişlerin hazırlanması ve kalite kontrolleri üzerinde yoğunlaşabiliyor.”

TH-AGV: Özerk ve güvenli proseslerle takım taşıma

Takım yönetimi, SKF tarafından bu proje kapsamında ele alınan diğer bir konuydu. TH-AGV ile DMG MORI burada da ürün gamında bu prosesin otomatikleştirilmesi için katkıda bulunan bir ürüne sahipti. “Vardiya başına 60 takım değişiminde bu da muazzam bir zaman faktörüdür”, diye açıklıyor Marcus Jakob. “TH-AGV, takımların ilgili makineye özerk biçimde taşınmasını sağlıyor.” TH-AGV 50 kg ağırlığa kadar takımları 400mm çap ve 380mm uzunlukla alabiliyor. 16 takımdaki maksimum yükleme ağırlığı 480 kg'dir. Hareket yolunu sürekli denetleyen tarayıcılar ve sensörlerle insanların ve makinelerin güvenliği sağlanıyor.

DMG MORI'den MCC LPS ile merkezi takım yönetimi

Kenneth McFadden, SKF ekibinde bir DMU 340 FD'den sorumlu olan bir makine operatörüdür.

Proses güvenliği, takım yönetiminde önemli bir faktördür. SKF merkezi takım yönetiminde takımları ilgili siparişlere ve makinelere atamak için RFID yongalarını kullanıyor. “Takım ön ayarından donatmaya kadar seri dijitalleşmeyle yanlış takımların değiştirilmediğinden emin olabiliyoruz.” Burada da TH-AGV önemli bir katkı sağlamaktadır. WLAN yoluyla DMG MORI'nin MCC LPS IV ana bilgisayarı taşıma görevlerini, takımları daha sonra güvenilir bir şekilde doğru makineye getiren TH-AGV'ye aktarır.

Şirket grubunda örnek işlevli proses optimizasyonu

Hem tek makinedeki teknoloji entegrasyonu, hem de geniş çaplı proses otomasyonu ile SKF tamamen yeni bir rotada ilerlemekte iken “ilgili ekiplerin ilk etapta buna aşinalık kazanması da şarttır”, diye itiraf ediyor Marcus Jakob. Ne var ki, optimize edilen proseslerden tüm katılımcılar çok çabuk ikna oldu. Gelecekte de aynı rotayı takip etmek için bu yeterli bir sebeptir. Somut olarak o örneğin aynı prensibe göre çalıştırılacak olan bir DMU 210 FD düşünüyor. “Fransa ve Sumter'deki proses çözümlerinden elbette tüm şirket grubu dahilinde iyi bir örnek olarak yararlanılmalıdır.”

DMG MORI teknik yayınlarıyla ilgili tüm sorular için bizimle iletişim kurun.